6 aydan uzunca bir süredir seçimlerle yatıp seçimlerle kalktık. Aday adaylığı süreci, aday kim olacak sancıları, meclis üyeliği sıralamaları ve 1,5 aya yakın bir seçim kampanyaları süreci.. Allah’tan kazasız belasız atlattık diyemeyeceğim çünkü yurdun bir çok köşesinden sonuçlara yönelik itirazlar, hile yapıldı veya yapılmadı tartışmaları, bazı yerlerde iptal edilen seçim sonuçları, yinelenecek olan seçimler ve en önemlisi şaibeli olduğu özellikle CHP ve MHP kanadından sürekli olarak dillendirilen bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hikayesi.. *** Yerel seçimlerin özellikle Sincan ayağını kısaca değerlendirmek istiyorum. Ki bana göre Sincan’da 2014 seçimleri bir devri-min gerçekleştirilmesine sahne oldu. 2009 yılında temelleri atılan bir devrimin... Hatırlayacaksınız o günleri. AK Parti, Sincan Belediye Başkanlığına aday olarak yukarıdan ve dışarıdan bir ismi açıklamıştı. Başbakan’ın ekibinden ve eski Ankara Milletvekili Doç. Dr. Mustafa Tuna.. İlk günlerde kendisine epey bir tepki olmuş, hatta bu tepki oy oranlarına da yansımıştı. Burada gözlerden kaçan bir konu ise; Başkan Adayı Tuna kimlerle hareket edecek ve kimleri yanına alacaktı.. İşte o günkü kurulan ekip, dışarıda bırakılmaya çalışılan ekip ve bunda da bir ölçüde başarılı olunan bir çalışma. Ekip ve kadro konusunda, Sincan’da 1990’lı yılların başında Refah ve Fazilet Partisi, Milli Görüş tabanından gelen isimlerin bugün artık yerel yönetimin uzağında kaldığını görüyoruz. Sincan’da bugün oluşturulan yapı, dünkü yapıdan çok farklı ve devrim niteliğinde olan bir çalışmanın eseri.. Kim ne derse desin. Ben böyle düşünüyorum ve asıl üzerinde durulması gereken en önemli konu bu. *** MHP, eski Belediye Başkanı Hasan Altın’ı AK Parti’den koparıp aday yaparken 30 Mart gününe oldukça iyimser yaklaşıyordu. Hatta Altın, adaylığının açıklandığı günden son güne kadar yüzde 65 oy oranıyla seçimleri kazanacağını iddia ediyordu. O günlerde bunun çok abartılı bir rakam olduğunu yazmıştım. Siyaset dünyasında aktif olarak bulunanlar “Atma Recep...!” şeklinde söylemlerde dahi bulunuyorlardı. Hasan Altın, Mustafa Tuna ile kıyaslanmıyor, asıl kıyaslandığı isim ise 2009 yılındaki aday Dr. Atilla Demirci oluyordu. “Acaba Hasan Altın, Doktor’dan az mı oy alacak, çok mu oy alacak” iddiaları bile yapılıyordu. Ama, Hasan Altın mayası Sincan MHP’de tutmadı. MHP ile CHP’nin birçok yerde yaptığı ittifak, Sincan’da yapıldığı bilinse bile yine olmadı. Yüzde 30’un altında bir oy oranıyla Doktor Atilla’nın başarısının çok uzağında kalındı. Tabii bunda, özellikle Sincan’da seçim kampanyalarının yerel değil, genel siyaset üzerinden yapılmasının da büyük katkısı oldu. *** Şimdi yazımın başlığına gelecek olursak; Sincan Belediye Başkanlığına yeniden seçilen Mustafa Tuna, seçim stratejisini genel siyaset üzerine oluşturmuştu. Toplantılarının büyük bölümünde 30 Mart seçimlerinin İstiklal Bayramı olacağına, ülkemiz üzerinde iç ve dış güçlerin oynadığı oyunlara dikkat çekiyordu. Bunda da başarılı oldu. Kendisinin deyimiyle, 30 Mart İstiklal Bayramı Sincan ve Sincanlılara kutlu olsun. |