Ankaramızın şirin ilçesi Ayaş ile ilgili olarak yazdığımız son yazıda, nüfusun her geçen gün azalmaya başladığını ve ilçemizde yapılan özel ve kamu yatırımlarının azlığına dikkat çekmiştim. O günden bu yana geçen süreçte, 30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde yerel yönetim ve kadrolarının değiştiğine şahit olduk. Ayaş, yıllar sonra ilk kez iktidar partisinden yana oyunu kullanarak “Üçlü olsun, güçlü olsun” dedi. Ayaş Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ki Ayaş ilçemiz Büyükşehir Belediyesi hizmet sınırları içine dahil edildi) ve iktidarın aynı partiden olması; Ayaş’a yapılacak olan hizmet ve yatırımların da artması anlamına geliyor. Bunun ilk işaretlerini zaten 30 Mart’ın akabinde görmeye başladık. *** Ayaş Belediye Başkanımız Sayın Bülent Taşan’ı uzun yıllardır tanıyorum. Başbakanlık’ta görev yaptığı dönemlerde bile sık sık Ayaş’a gelir, sorunlarını takip eder ve kendisiyle yaptığımız sohbetlerde bu sorunlara ne gibi çözümler getirilmesi noktasında uzun uzun konuşurduk. Özellikle ekonomiyi geliştirecek, istihdamı artıracak nelerin yapılması gerektiği noktasında düşüncelerini alırdım. Ayaş Devlet Hastanesi’nin, Askerlik Şubesi’nin, Bağ-Kur Müdürlüğünün ve buna benzer kuruluşların Ayaş’tan uçup gittiğini gördükçe birlikte üzülürdük. Şimdi, artık yetki Bülent Taşan’ın elinde. Büyükşehir Belediyesi ve iktidar gücünü de arkasına alan Sayın Taşan’ın önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde Ayaş’ı belli bir seviyeye getireceğine inancım tam olmakla birlikte daha güzel şeylerin yapılacağına da inanıyorum. *** Buna bizlerin inanmasından çok, Belediye Başkanı ve ekibinin gece gündüz çalışarak yoğun mesai harcamalarından daha çok Ayaşlıların, Ayaş’ta ikamet edenlerin ve Ayaşlı olup ta başkentimizin değişik bölgelerinde yatırım yapan sermaye sahiplerinin de inanması gerekiyor. Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan’ın, seçimlerden sonra yapmış olduğu bir açıklama var: Ayaş halkımız, amele mi olmak istiyor yoksa patron mu olmak istiyor. Asıl buna karar vermeleri gerekir! Evet bu söz çok anlamlı ve Ayaş ile ilgili olan her şeyi zaten açıklıyor. Az öncede ifade ettiğimiz gibi, güzel yarınlar için öncelikle Ayaşlıların inanması ve ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Fikirde, düşüncede, sermayede, yatırımlarda, yapılacak hizmetlerde hem Başkan Taşan’ın önünü açarak, hem katkıda bulunarak, hem de Ayaş’a yeni yatırımlar yaparak Ayaş’ın vizyonunu geliştirecekler. Birlikte elele verilmezse Ayaşlı, önümüzdeki süreçte Başkanın dediği gibi amele olmaya başlayacak, Ayaş’ın zenginliklerini dışarıdan gelenlerin eline sunmuş olacaktır. *** Domates Festivali, Ayaş’ın artık dönüm noktası olması gerekiyor. Festivale katılımın 15 bin olması veya 55 bin olması çok önemli değil. Önemli olan bu festival ile düşüncelerin harekete geçmesi. Her yıl geleneksel olarak yapılan Dut Festivali’ni de tabii ki unutmuş değiliz ve Ayaşlı unutmamalı. Ancak, Haziran ayı önümüzdeki süreçte de Ramazan Ayına denk geleceği için gerçekleştirilemeyecek. Ama unutulmamalı ki, Dut veya Domates; adı önemli değil. Ayaş’ta kafaların değişmesi gerekiyor. Bugün termal suları ile de ünlenen Ayaş ilçemiz, başkent Ankara’ya yakınlığını çok iyi kullanabilmeli. Yeni yapılacak yatırımlar, termal veya tarım alanındaki yeni tesisler Ayaş’ı bırakın ülkemiz dünya çapında bir marka haline getirebilir. Bunun için ilk adımın Ayaşlılar tarafından atılması lazım. Ayaşlılara önderlik edecek Bülent Taşan’ın, az zamanda çok işler yapacağından da kimsenin şüphesi olmamalı. |