15 Temmuz 2016… Bu tarih Türkiye Cumhuriyeti için, Türk milleti için sözün gerçek manasında dönüm noktalarından biri olarak yer alacaktır tarih sayfalarında. Hem bir ihanet hikayesinin hem de bir kahramanlık destanın yazıldığı tarih olarak hem de. Bir ihanet hikayesi; Yıllarca bu vatanın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, bu devletin sunduğu olanak ve imkanları kullanarak yetişmiş ve devletin kılcal damarlarına kadar sızmış bir terör örgütü mensuplarının ihanetinin hikayesi. İnsan aklını zorlayacak cinsten bir ihanetin hikayesi. 15 Temmuz gecesi FETÖ mensupları mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformasını giyerek, uçaklarını, helikopterlerini, tanklarını, toplarını kullanarak bu milletin iradesini, bu milletin benimsediği yönetim biçimini, topyekûn bu milleti, Türk milletini hedef aldılar. Bu vatanı, bu milleti savunmak için kullanılması gereken silahları bu millete doğrulttular. “Vur” emri verdi FETÖ’nün komutanları acımasızca, vicdansızca ve nankörce. Vurdular…
Ve bir kahramanlık destanı; Ergenekon’dan demir dağları eriterek çıkmış, Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını kılıçlarıyla açarak burayı yurt edinmiş, 1453’te İstanbul’u fethederek Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olmuş, Çanakkale’de yedi düvele geçit vermemiş, Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle sonuçlandırarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, tarihi boyunca esaret nedir bilmemiş bir milletin kanıyla yazmış olduğu kahramanlığın destanı. O gece, halkımı meydanlara çıkmaya çağırıyorum dedi Baş Komutan. Bir an bile tereddüt etmeden sokaklara, meydanlara döküldü o halk. İradesini, yönetim biçimini, meclisini, bizatihi kendisini, kendi varlığını hedef alan darbecilerin, teröristlerin önlerine dikildiler, geçit vermeyiz dediler. Vermediler… 240 vatan evladı şehit düştü o gece. Binlerce vatan evladı gazi oldu. Tankların altında ezildiler, kahpe kurşunlarla tarandılar, kanlarını, canlarını feda ettiler. Ve bir kahramanlık destanı yazdılar, kanlarıyla.
Teröristlere ve bu teröristleri destekleyen, besleyen dış mihraklara geçit vermediler, ders verdiler. Yetmedi, günlerce, gecelerce bıkmadan, usanmadan, yorulmadan nöbet tuttular; vatan nöbeti, demokrasi nöbeti. Ve 7 Ağustos 2016 günü Yenikapı’da taçlandı o nöbet. Türkiye’nin dört bir yanından gelen milyonlarca insan İstanbul Yenikapı’da buluştu, kucaklaştı. Türk milleti bütün unsurlarıyla buradayız dedi, dimdik ayaktayız dedi, alayınız gelse yenemezsiniz, yenilmeyiz, bu kutsal vatanı sizlere yem etmeyiz dedi. Bu birlik ve beraberliğimizin bozulmaması dileğiyle bütün şehitlerimizi saygıyla yad ediyorum. Ne Mutlu Türk’üm Diyene! |