|
||
![]() |
'DARBEDENLER'den Olmak Ya da Olmamak! | |
Dr. İmbat Muğlu | ||
imbat.muglu@facebook.com | ||
Dilimiz gidiyor mu elden?..Peki düşünmeye biraz vakit ayırırsak; Yüce Osmanlı İmparatorluğu’nun yıllarca kullanmış olduğu dil olan Arapça, Farsça ve Türkçe’nin bütünleşmesinden oluşan Osmanlı Türkçemize ne oldu? En başta savunmamız gereken Osmanlıca olmaz mı?, bugün zaten dilimizin içine tamamen yerleşmiş olan üç harfin yanlışlığını – doğruluğunu sorgulamak yerine… Daha doğrusu ne oldu koca İmparatorluğumuzdan gelen bütünlüğümüz, bütünleşme yetimize… Her şeyi öylesine zaman – mekan ve tarihimizden kopuk düşünür olmuşuz ki adeta günlük yaşayan, günlük düşünen bir toplum haline getirmişler bizi… Kimler mi?! Onlar, 1961 ve 1982 Anayasalarını bize korku ve baskıyla, tercih yaptırır gibi ancak dogmatik bir zihniyetle diretenler!.. Sadece günü kurtarmaya, daha doğrusu her geçen günün sonunda; “ Şükür bugün de ölmedik, hapse girmedik, işkence görmedik, sokakta bizi durduran asker zulmetmedi.” Demeğe ve buna göre yaşamaya… Şimdi bize özgürlüğümüzü geri vermek için çabalayan, gerektiğinde İsrail’e kafa tutabilmiş bir liderin, ileriye dönük planlarına kafa yorup; neresi doğru – neresi yanlış diye bile düşünemez olmuşuz. Üzüldüm, hatta milletim adına derin bir hüzne boğuldum desem yeridir. Tüm gençliğimizi acımasızca elimizden çekinmeden alan bu insanlar, nasıl da alıştırmışlar bizi özgür olmamaya, olamamaya… Tabii sadece bu mu? Hayır! Bir diğer yarımız ise “darbedenler” yüzünden her şeye tepki gösterir olmuş. İşte bir millet yıllardır; bu ikiye bölünmüşlüğün üzerine bir de üçüncü olarak “sinsi darbedenler” tarafından adeta sahneye çıkartılıp oyna denilen PKK terörü gelince, iyice çıkmaza girip, atamadı bilincinden… Çözüm süreci ile somut olarak aşmış olsak dahi soyutta DARBEDENLERİN mantığıyla hareket etmekten geçemedik bir türlü… Bizi bölen ayıran, bize zorla kabul ettirilmiş her unsuru benimseyip bugünlere kadar taşıdık lakin bizi bir adım daha yakınlaştıracak, biraz da olsa bütünlüğümüzü sağlayabilecek üç harf battı gözümüze… BATIRDILAR!.. İkinci konu ise Andımız… “Türküm, doğruyum, çalışkanım” sözleriyle balayan Türk Andı. Evet benim de okumaktan hiçbir zaman gocunmadığım kardeşlerimin andı… Var olan tepkileri biraz takip ettim; yazılanları – çizilenleri… Beynimde adeta bir şimşek çaktı; uğrunda böylesine savaştığımız Andımızı ne kadar doğru anlayıp, hayatımıza geçirdiğimizden bir türlü emin olamadım… Çünkü o güzel, anlamlı; bizde farkındalık yaratmayı hedefleyen andımızın, bize darbedenlerden olmayı aşılamadığı açık… Şimdi düşünelim darbedenlerden mi? etmeyenlerden mi olmak istiyoruz?.. |
||
Etiketler: DARBEDENLERden, Olmak, Ya, da, Olmamak |
|