|
||
![]() |
FETÖ+PKK Terör Örgütlerinin Avusturya'daki Faaliyetleri | |
Dr. İmbat Muğlu | ||
imbat.muglu@facebook.com | ||
Avusturya da FETÖ mensupları; himmet paraları, eğitim, ticaret ve medya üzerinden yürüttükleri faaliyetlerle, ülke genelinde çok güçlü ekonomi bulunuyor. Mermezi Viyana'da bulunan yayın grupları, örgüt medyasının en önemli ayağını oluşturuyor. Sürekli Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hükümeti ve 16 Nisan da yapılacak olan referandum öncesi Cumhurbaşkanlığı Sisteminin aleyhine yayınlar yaparak karalama kampanyaları yürütmektedirler. Bu hain örgütün propaganda ve karalama kaynağı olan yayın organları, Avusturya hükümeti ve ülkedeki PKK lobisi ile yakın ilişkileri bulunduğu aşikardır. Bu hain örgütlerin amaçları ve hedefleri ortak olduğu için ortada bir yerde buluştuklarına dair yüzlerce kanıt bulunmaktadır. Eğitim ayağı kapsamında örgütün ülke genelinde çok sayıda; kreş, çocuk bakımevi ve okulları mevcut ve yeni okulların açılması için her türlü imkan tanınmaktadır. Özellikle 15 Temmuz dan sonra FETÖ terör örgütü mevcut isimlerin yerine farklı isimler altında çok sayıda dershane ve eğitim kurumları kurdular. Bu eğitim kurumları örgütün hem finansman hem de insan kaynakları açığını kapatmak amacıyla kullanılıyor. Viyana'da 2002 yılında kurulan Diyalog Barış Enstitüsü hem örgütün propaganda merkezi, hem de üst düzey siyasilere ulaşma aracı olarak görülüyor. FETÖ mensubu iş adamları Avusturya da beyaz eşya, mobilya, gıda ve tekstil sektöründe şirketler kurarak örgütün ekonomik faaliyetlerine çok ciddi şekilde katkı sağlamaktalar. Avusturya da PKK’nın ticaret ayağı FETÖ terör örgütünden eksik kalan pek bir yanı yok. PKK da eğitim, mobilya, bilişim ve yiyecek sektöründe ciddi gelirler elde etmektedir. Örneğin Avusturya’nın birçok noktasında bulunan zincir market ve lokantaları mevcut. Bu işletmelerden elde edilen gelirler özellikle PKK’nın Türkiye ve Irak’taki terör faaliyetleri için aktarılıyor. Avusturya; PKK terör örgütüne kucak açmaya devam ediyor. PKK'lı teröristlerin her türlü oluşum ve faaliyetlerine göz yumdukları gibi,bu teröristlerin baskın ve işgallerini de görmezden geliyor. Örneğin bir süre önce PKK yandaşları, devlet televizyonu ORF'nin Genel Merkezini basarak darbeciler gibi zorla bildiri okutmak istedi. Bütün bunlara rağmen olay yerine gelen polis, grubu gözaltına almak yerine dışarı çıkarak binayı terk etmelerini sağladı. ORF televizyonu baskınına katılanlardan birisinin iki gün sonra bu kez Wels kentindeki Türk derneğine saldırıda bulunduğu ortaya çıktı.Viyana Havalimanı'nda, 2016'da izinsiz gösteri düzenleyen terör örgütü PKK’lılar, "Biji Erdoğan-Yaşasın Erdoğan" diye karşılık veren Kürt kökenli taksiciye saldırdı ve olay yerinden kaçan PKK’lı saldırganlar bulunamadı. Yine Viyana Havalimanı'na "Türkiye tatili ile sadece Erdoğan'ı destekliyorsunuz, gitmeyin!" afişini asan Avusturya, Türkiye'ye olan nefretini bir kez daha ortaya koydu. Daha bir hafta önce Viyana da bulunduğum süre zarfında PKK’lı gruplar birkaç kez Viyana Başkonsolosluğu önün de gösteriler yaparak Türkiye ve Hükümet aleyhine sloganlar ve tehdit içeren bildiriler yayınladılar. Saldırgan tavırlarla çevreye verdikleri rahatsızlıklara rağmen polis tarafından herhangi bir müdahale olmamıştır. Örgüt için Kandil ne ise Viyana da aynı düzlemde. Avusturya hükümeti, terör örgütlerin yasal olmayan bütün bu faaliyetlerine göz yumarken hatta ve hatta çoğunu desteklerken, yasalar çerçevesinde hareket eden Türkiye sevdalıların işletme ve kuruluşlarını ise baskı altına almaya çalışıyor. Başarısız 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkede yaşayan Türklere yönelik baskı ve sindirme politikaları artmış durumda. Türkiye karşıtı açıklamalarını artıran Başbakan Christian Kern ile Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Wiener Neustadt'ta Türk bayraklarının yasaklanmasından sonra ülkede Türk derneklerinin kapatılması, bozkurt işareti yapanların cezalandırılması, Türklerin gösteri ve yürüyüş hakları ile Avusturya vatandaşlıklarının iptal edilmesi yönünde açıklamalarda bulunmaları en net örnekleridir. Öte yandan PKK ve FETÖ karşıtı Türkiye Sevdalılarının sosyal medya üzerinden veya başka bir şekilde paylaşım yapanlara Avusturya istihbaratına bildirilmesi çağrısı yapıldığı gibi, Avusturya Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi'nin ise söz konusu bildirimler üzerinden çok sayıda isme ifade davetiyesi gönderdiği öğrenildi. Avusturya medyasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile ilgili çirkin suçlamalara yer verilirken FETÖ'cü cuntacıları öven analizlere yer veriliyor. Referandum yaklaştıkça ve EVET oyu kullanacak vatandaşlarımızın sayıca çok olmasını kabullenemeyen Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz’un, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın referandum için Avusturya’da seçim çalışması yapmasını istemediği yönündeki açıklama yapma hadsizliği ile Türkiye düşmanlığını bir kez daha açıkça beyan etmiştir. Avusturya da 600 den fazla vatandaşımızla referandum için görüşme yaptım. Bu görüşmeler ve araştırmalar neticesinde ; PKK+FETÖ+CHP aynı safta yer almakta ve oranları 30 oranında. Bunun yanında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin “hayır” oyu vereceğine dair açıklamalarına rağmen, Milli Görüşçüler, bu mesele bir parti meselesi değil ülke ve vatan meselesidir. Onun için önümüzdeki günlerde referandum sandığında ‘evet’ oyu kullanacağız diyenlerin oy oranı 90 civarında. Sonuç olarak Avusturya da EVET oy oranı 60 ve üzerinde olacaktır. Dr. İmbat MUĞLU |
||
Etiketler: FETÖ+PKK, Terör, Örgütlerinin, Avusturya'daki, Faaliyetleri, |
|