|
||
![]() |
PAŞA, PAŞA! DEVLETİ KURTARABİLİRSİNİZ!.. | |
Dr. İmbat Muğlu | ||
imbat.muglu@facebook.com | ||
Bugün coşkuyla karşıladığımız Zafer Bayramı’nın, üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen, halkımızda yaratmış olduğu bu güçlü duyguyu anlayabilmek için Osmanlı’nın son dönemlerine gidip, her yerinden yaralanmış, etrafındakilerin yaralarının iyileşmesine izin vermeden sürekli kanattıkları ve onun hazin sonunu hazırlamaya çalıştıkları zamanı ve o dönemin şartları altında Anadolu halkının mücadeleci ruhunu kavramamız gerekir. Fransız İhtilali sonrasında tamamiyle değişen dünya, milliyetçilik adı altında değişen ülke sınırları ve yaratılan siyasi, sosyo- kültürel zihniyetin etkisi sonucunda; Ziya Gökalp’in önderliğindeki İttihatçıların “Türkçülük” akımına öncülük etmeleri Sultan Vahideddin döneminin adeta bir dönüm noktasını oluşturmuştu.(Günümüzün de en büyük problemi olan Kürt-Türk meselesine etkisi de hepimizin malumudur.) Bu durum bir imparatorluk olan Osmanlı’ya bağlı birçok milletin ayaklanmasına sebebiyet vermiş; “Slavcılık”, “Arapçılık”, “Kürtçülük” gibi yeni akımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yıllarca Osmanlı’ya bağlı kalmış olan bu devletler, propagandacı İngiliz, Fransız ve rus casusların etkisinde kalmış; Osmanlı I. Dünya Savaşı’nın yıpratıcılığında kaybolmuştu. İttihatçı Enver Paşa, yıllar önce II. Abdülhamid’in kendisini uyarmış olduğu bu durum karşısında gerçekleşen durumu “ Turan olacaktık, viran olduk!” sözleri ile vücuda getirmiştir. Anadolu tam anlamıyla viran haldeydi. Askerlerimizin, halkımızın adeta yiyecek ekmeği, giyinecek ayakkabısı bile yokken; I. Dünya Savaşı gibi bir yenilginin üzerine bir de imzalanan Mondros Ateşkesi, Sevr Antlaşması ile İtilaf Devletlerinin sinsiliği altında yenilgiyi daha da ağır yaşıyordu. İstanbul işgal altındaydı, aynı Anadolu’nun dört bir yanının olduğu gibi... Sultan Vahideddin, İstanbul’u terkedemeyeceğinin farkındaydı. İstanbul’un kuşatılma haberi geldiğinde tesbihi elinden düştü, “Bu bir mütareke değil, adeta teslim vesikasıdır” dedi ve Fevzi Paşa’ya bir emir vererek vatanına aşkla bağlı, vatan kurtarma yolundaki bir hamleyi omuzlayabilecek kabiliyette, azimli ve atılgan komutanların listesini istedi. Anadolu’nun durumu ortadaydı; adeta sırtlanlar tarafından dört bir yanı kemirilen, üzerinde ölmesini dört gözle bekleyen akbabaların uçuştuğu bir toprak parçası halini almıştı güzel Anadolu’m!.. Beklenen liste Padişahın elindeydi ve “Mustafa Kemal’i seçiyorum” dedi. Samsun’a çıkmadan önce huzuruna çağırttığı Mustafa Kemal’e “ Paşa, Paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettiniz. Bunların hepsi kitaba, tarihe geçmiştir. Bunları unutun. Asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, Paşa! Devleti kurtarabilirsiniz!” dedi. Yüce Osmanlı’nın son Padişahı Sultan Vahideddin’in umutsuz yakarışıydı bu! Vahideddin ya da Mustafa Kemal, bilindiği gibi vatan hainliği içinde değil adeta, baba oğul gibi birlikte devasa bir İmparatorluğu birliktelik içerisinde kurtarabilme çabasındalardı. Kurtuluş Savaşı’nı başlatacak olan Mustafa Kemal, Vahideddin’in yazılı emrinde de olduğu gibi Anadolu halkı silahlandırıldı ve saldırganlara karşı kadın- erkek, çocuk- yaşlı demeden herkesi seferber edip mücadele bayrağını açtırdı. Dört cephede başlayan Kurtuluş savaşı zaferlere rağmen tüm yıpratıcılığı ile devam etti ve 6 aylık bir hazırlık sürecinin ardından tarih 26 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde Büyük Taarruz Başladı. Osmanlı’nın son büyük zaferi olan savaşta, Yunanlıları Dumlupınar’da geri püskürtmemizin ardından 30 Ağustos 1922’de zaferimizi kazanmış olduk. Bu savaş tarihe Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçmiş ve Batı Anadolu’ya kaçan Yunan halkının ardından Mustafa Kemal’in “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emriyle Batı Anadolu tam olarak Yunanlılardan temizlenmiş ve kesin zafer elde edilmiştir. Osmanlı içinde bulunduğu duruma rağmen son nefesine kadar mücadele etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti vücud bulmuştur. Bizler bu ülkeyi başta da belirttiğim gibi şuan bile içimizde hissettiğimiz belki bazen anlam veremediğimiz bu cesaret ve imanımızın gücüyle kurduk ve yaşattık, yaşatıyoruz, yaşatacağız! 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun! |
||
Etiketler: PAŞA, PAŞA, DEVLETİ, KURTARABİLİRSİNİZ |
|