|
||
![]() |
Savaş Zorunlu Olmadıkça CİNAYETTİR.. | |
Dr. İmbat Muğlu | ||
imbat.muglu@facebook.com | ||
Suriye’ye girmeli miyiz? Yoksa girmemeli miyiz? diye düşünürken bir anda kendimizi Suriye’ye nasıl gireriz? Üzerine düşünürken bulduk. Ortadoğu’nun şekillenmesi bir çok ülkeyi olumsuz yönde etkiledi; en başta da bizi Yani Türkiye’yi.. Bir İslam ülkesi olmamız nedeniyle de adeta arada kaldığımızı da söylemek mümkün. Suriye konusu dışında Mısır’da ölen binlerce insanın acısı, yaşadığımız Gezi Parkı olaylarında aldığımız yaralar ve neticesinde çözüm sürecinin olumsuz yönde etkilenmesi belkide uzun yıllar iyileştirmeye çalışacağımız ve olumsuz etkisini üzerimizde, bilinçlerimizde hep hissedeceğimiz yaraların açılmasına neden oldu. Bunun yanında ülkemize sığınmaktan başka çaresi olmayan binlerce insandan ve onlara edemediğimiz yardımlardan söz etmiyorum bile.. Asıl dikkat çekici olan; tüm insanlık barış diye haykırırken böylesine tezat oluşturacak bir kaosun içinde bulunmamızdır. ABD’nin Irak’a girişini hepimiz hatırlıyoruz; daha doğrusu giremeyişini... Suriye’de de bunu yaşamak istemeyen ABD’nin, Türkiye’yi bu oluşuma dahil etmek için bu kadar çabalamasına şaşmamalı... Evet, Ortadoğu’nun şekillenmesinde ve bunun başarılı olabilmesindeki kilit nokta TÜRKİYE! Öte yandan Ortadoğu’nun şekillendirilmesinin sağlayacağı ekonomik yararlar ve bu konuda ABD’nin emelleri tabi ki göz ardı edilemez boyutta lakin çıkacak ufak boyutlu bir savaşta dahi hayatını kaybedecek insanların üzerinde barışın hakim olacağı bir dünya düzeninin oluşması mümkün değil! Suriye’ye atıldığı tespit edilen kimyasal silah neticesinde insanlar artık kendi ülkelerinde yaşamaya korkar durumdalar. Peki, bu korku içlerine yer etmişken, bir ülkenin insan gücü yok ediliyorken ekonomiye katkısı ne kadar sağlıklı olabilir? Tüm bu içinde bulunduğumuz dönem ve gerçekleşen olaylar nedeniyle ifade ettiği önem açısından en anlamlı Dünya Barış Günü’nü geride bıraktık diye düşünüyorum. Bu anlamlı günün bir kaos dönemine denk gelmesi, hepimize bir şeylerin değerini anlamımızı dikte eder gibi... Geçmişe gidip Balkan Göç’lerini biraz hatırlayalım. Zorunlu bir savaş dahilinde olmamıza rağmen biz halkımızdan geriye kalabilenleri iyileştirmek için yıllarımızı harcadık halen daha harcamaktayız. Bir savaşın geride bıraktığı sosyolojik etkileri göz ardı edilmemeli. Suriye’de sosyolojik olarak bir çökme zaten başladı. Bunun üzerine sınırda bir adım atmamız bile yıllarca üstesinden gelinemeyecek sorunlara yol açabilir! Savaşla değil BARIŞla yükselen bir toplum, sağlıklı bir toplum olabilir ve dünya politikasına uyum sağlayabilir. Geride bırakmış olduğumuz 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün anlamı ve derinliği iyi değerlendirilmeli. Savaş zorunlu olmadıkça CİNAYETTİR!..
|
||
Etiketler: Savaş, Zorunlu, Olmadıkça, CİNAYETTİR |
|