7 Haziran seçimlerinin hepimize çok şeyler öğrettiği, çok şeyler gösterdiği aşikar. Siyasetçisinden medyasına, esnafından işçisine, memurundan bürokratına kadar demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, ülkemizde nasıl bir yönetim biçiminin istendiğini gözler önüne serdi. Seçimler öncesinde herkesin bir takım kanaatleri, tahminleri ve beklentileri vardı. Ama asıl önemlisi toplumun bir rahatlamaya, psikolojik olarak bir huzuru ihtiyacı vardı. Seçim sonrası rahatlamayı açıkça görüyoruz. *** AK Parti’de ülke genelinde yaşanan yüzde 10’luk bir oy kaybı (2011 genel seçimlerine göre) aslında kamuoyunda dillendirilen bir gerçekti. AK Parti mensupları böyle bir düşüşün olmayacağını, oyların yüzde 46’dan aşağıya düşmeyeceğini söyleselerde kendilerini kandırıyorlardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında AK Parti Genel Başkanı gibi seçim propogandası yürütmesi, toplumun büyük bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı ve bu tepkinin karşılığında sandıkta AK Parti’ye gereken cevap verilmiş oldu. Buraya kadar herşey normal. Ama bundan sonraki beklenti hükümetin kimler tarafından kurulacağı, nasıl bir koalisyon tablosunun karşımıza çıkacağı. Bana göre bu çok önemli değil. Hükümet nasıl olsa kurulacak. Türkiye hükümetsiz, yönetimsiz kalmaz. Büyük ve güçlü bir devlet olan ülkemizde siyasi kaos artık eski yıllarda olduğu gibi bir kangren haline gelmez. Önemli olan ise AK Parti’nin geleceğidir. Türkiye’nin en büyük ve en çok oyu alan partisinin geleceğidir. Bundan sonra oy düşüşüne nasıl bir çare bulacaklar, teşkilatlara ne gibi tedbirler getirecekler, nasıl bir çözüm üretecekler merakla bekliyoruz. Çünkü güçlü bir AK Parti, ülkemizin sigortasıdır. Ne olursa olsun 18 milyonun üzerinde seçmenimiz AK Parti’ye oy vermiş, güvendiğini göstermiştir. *** Yüzde 60’lık bir seçmenin sandıkta AK Parti’ye RED vermesi ve nasıl bir demokrasi istediğini göstermesi de çok anlamlıdır. AK Parti kurmaylarının ve özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu mektubu iyi okuyacağından şüphemiz yok. Yukarıda da belirttiğim gibi gerilen ve şiddete yönelmeye başlayacak olan bir toplum biraz olsun rahatlamıştır. Kurulacak olan hükümet ile bu rahatlama piyasalara da yansıyacaktır.
ANKARA’DA DURUM! Yerele dönecek olursak; AK Parti’nin Türkiye genelinde kaybettiği oyların bir benzerini başkent ilçelerimizde de görebiliyoruz. Bunun en güzel örneği, Sincan ve Etimesgut’ta yaşanan oy kayıplarıdır. Bu kaybedilen oyların nereye gittiği ise gün gibi ortada. Bundan sonra Ankara genelinde nasıl bir tablo ortaya çıkar, siyasi partilerde nasıl bir şekillenme olur bekleyip göreceğiz. Ama şuna inanıyorum ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yerel yönetimlerinden (belediyelerden) tutun partilerin ilçe teşkilatlarına, örgütlerine kadar birçok şeyin değişeceği, büyük bir değişim yaşanacağına eminim. Öncelikle AK Parti’de.. Erken bir Genel Seçim olmaz ise eğer, siyasilerin, belediye yöneticilerinin (özellikle AK Parti mensubu) nerede hata yaptıklarını düşünmeleri ve buna çözüm üretmeleri için önlerinde 4 yıllık bir süreç var. 2019 yılına kadar ihtiyaçları olan değişimi sağlamalıdırlar. 4 yıl seçim ortamından uzak bir Türkiye’de, 7 Haziran’da sağlanan psikolojik rahatlamı olumlu kullanacaktır diye düşünüyorum. |