|
||
![]() |
CANIM ANNEM, BENİM ANNEM | |
Süleyman Göksu | ||
suleymangoksu@gmail.com | ||
Anneciğim Merhaba. Yazıma Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in anlamlı bir şiiri ile başladım. Bilindiği gibi, Mayıs Ayı 2.Pazarı Anneler Günü. Bence her gün, anneler günü. Tarih yaklaşınca, kelimeler adeta boğazıma düğümleniyor ve içimi derin bir hüzün kaplıyor. Ellerim tuşlara çok zor gidiyor, nedense… Gözlerim yaşarmaya başladı, pınarlar çoktan sel olmuştu bile. Annem vefat edeli, tam on beş ay oldu. Onun yokluğu, zaman ilerledikçe daha çok belli oluyordu. Son zamanlarında, kenarda otursa bile gölgesi yetiyordu bizlere. Meğer ne kadar zormuş annesiz olmak. Annem sağ iken bir şair arkadaşımdan dinlediğim, anasız ilk bayramım şiirlerindeki mısralar, şu an bile gözümün önünden hiç gitmiyordu. Bundan sonra da, bu tür şiirler bana çok acı gelecek, ama ne yapayım. Bir söz vardır: Ölüm Allah’ım emri, ayrılık olmasaydı diye. Daha dün, beni doğuran, zorluklarla ve ninnilerle büyüten biricik annemi, ellerimle kara toprağa vermiştim. Bu dünyada bir daha görmemek üzere, Yaradan’ın emriyle Ahret Alemine yolcu etmiştim onu. Dile kolay 80 yıl, nerdeyse bir asır ne çabuk geçmişti, rüya gibi sanki. Her zaman deriz ya! Bu dünya, yalan ve fani. Geride kalan ise, kubbede hoş bir seda. Ağlayarak yazmak, ne kadar da zormuş. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, ağlamam şefkat ve merhametten olsa gerek. Elbette ki, Takdir-i İlahiye boynumuz bükük. Bayramlarda, Mübarek Gecelerde ve özel günlerde seni daha çok arayacağım. Zihnim gerilere doğru gidecek, bir film şeridi gibi. Belki de; rüyalarımda görebileceğim ve sürekli de yanımda hissedeceğim. Şöyle dediydi, böyle söylediydi diye hatıralarını hep hayalimde yaşatacağım. Tanıyanlar ne kadar iyi biriydi diyorlar, o zaman huzur buluyorum ve çok seviniyorum. O anda, inanın dünyalar benim oluyor. Hiç şüphesiz tüm anneler güzel, ancak benim annem bir başka güzeldi. Şu an maziyi düşünüyorum… Yemedi yedirdi, içmedi içirdi. Mecbur kalmadıkça üzülmeyelim diye, hasta olunca hiç söylemezdi. Her zaman ben iyiyim, siz nasılsınız derdi. Hasta olmayalım diye adeta kollarını kanatlarını gererdi. Gerçekten çok hanımefendiydi, ağzı var dili yok derler ya. Çocukluğumda ve diğer zamanlarda görevimin yakında olması nedeniyle sürekli olarak, annemi görme imkânım oldu. Bu kadar şanslı olmama rağmen, uzun süre zarfında yine doyamadım kendisine. Allah’ın izniyle bugünlere kadar getirdi, mükemmel bir şekilde yetiştirdi bizleri. Topluma faydalı bir insan olabildiysek ne mutlu. Helâlı, haramı, kardeşliği ve Dinimizi öğretti. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi ondan hatıraydı. Onun hakkını ödemek hiç de o kadar kolay değildi. Kendine dua edecek, Fatiha okuyacak bir eş, çocuklar, gelinler ve torunlar bıraktı geride. Kendinden övgü ile bahsedecek acılı akrabalar, arkadaşlar ve komşular… Dedikoduyu hiç sevmez, her şeye pozitif bakardı. Hal hatır bilir, insanlara çok değer verirdi. Hiç kimseyle küs olmadı ömrü boyunca. Hiçbir zaman kimsenin dedikodusunu yapmadı. Kurtla kuzu hep yan yana bulunsun isterdi. Dünyada kötülükler hiç olmasın derdi. Oğlum… İlacım bitmek üzere, sözlerini hiç unutamıyorum. Kapı açıldı mı geldi zannediyorum, bazen bir ses duyuyorum annem zannediyorum! Ama nerde... Benim sana yapmaya çalıştığım vazifelerim, senin bana yaptıkların karşısında bir noktaydı ancak. Annenin hakkı gerçekten ödeşilmezmiş. Seni en son rahatsızlandığında birlikte hastaneye, ölüm yolculuğuna götürdüğümüzü nerden bileyim. Yolda giderken hep Allah diyordun, o sıkıntılı anında bile gözlerinle bizleri süzüyordun. Yoğun bakımda, dışarıda çaresizlik içinde beklememiz hayatımızın en zor anlarıydı. Orada kendimizi ölüme alıştırıyormuşuz. Vefat edip, kefenlenlenip son olarak yüzüne baktığımda gülümsüyordun annem. Ağlamayın der gibiydin sanki. Biliyorum şu an ağlamama çok üzülüyorsundur, ancak elimde değil bilesin. Canım anneciğim, kabrini her zaman ziyaret ediyorum. Ben seni göremiyorum, ama senin beni gördüğünü biliyorum. Dualarım daima seninle, çok değerli annem. Sevgili annem bir tanem, gözün arkada kalmasın. Sen bizi en iyi şekilde yetiştirdin. Her zaman sana layık olabilmek için çalışacağız. Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa(S.A.S): ‘’Cennet annelerin ayakları altındadır’’ demekle, annelik müessesesinin önemine işaret etmiştir. Bu anlamda, Allah’ın emirlerine aykırı olmadığı sürece, bütün annelere itaat etmek, saygı göstermek, cennetin önemli bir anahtarıdır ve bu anlamda cennet bütün annelerin ayakları altındadır. Allah senden razı olsun Anneciğim; hakkını helal et, bizleri hiç merak etme. Ebedi alemde buluşmak üzere, mekanın cennet olsun. Allah, her zaman yardımcın olsun annem. Allah’ım seni Peygamber Efendimizin şefaatine nail eylesin. Canımız, ciğerimiz ve her şeyimizsin. İnan seni çok özlüyoruz ve de özlemeye devam edeceğiz. Sen gidince evimizin duvarları bile, çok soğuk gelmeye başladı. Bizleri garip ve yapayalnız bıraktın; ama ne yapalım, Rabbim böyle takdir etmiş. Sağlığında saçının telinin bile incinmesini istemezdim. Bildiğim kadarı ile sana of bile demedim. Hakkını helal et annem. Atalar boşa dememişler: “Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” diye. Bu arada siz okuyucularımı da, istemeyerek de olsa üzdüğümün farkındayım. Şu anda çok duygulandığınızı hisseder gibiyim. Tüm Annelerin; Anneler Gününü kutluyor, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Vefat etmiş tüm annelere de Allah’tan rahmet diliyorum. Kalın sağlıcakla… |
||
Etiketler: CANIM, ANNEM, BENİM, ANNEM |
|