|
||
![]() |
MISIR'DA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ | |
Süleyman Göksu | ||
suleymangoksu@gmail.com | ||
Mısır’da darbe sonrası sular bir türlü durulmadı. ABD’nin Suriye’yi vuracağını açıklaması Mısır’ı gündemin gerisinde bırakır gibi göründü. Aslında gerçek durum hiç öyle olmadı. Ordunun yönetime el koyduğu 3 Temmuz'dan itibaren, darbe karşıtlarına yönelik katliam devam ediyor. Bu arada, darbecilerin ileri gelenlerinin istifaları da dikkat çekiyor. Darbenin ardından Namaz kılan halkın üzerine ateş açılmasıyla başlayan katliam, Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki gösterileri sonlandırmak için başlatılan müdahaleyle sürdü. Katliamlara tepki amacıyla düzenlenen "Gazap (Öfke) Cuması" gösterilerini önlemek için de yine katliam gerçekleştirildi Dünyanın sessiz kalmasına tepki gösteren uzmanlar, Mısır'ın 20 yıl geriye itildiğini savunuyor. Mısır'da, demokratik sesleri susturmaya çalışan askeri cunta, Mısır halkının büyük bölümünün destek verdiği Müslüman Kardeşlere baskıyı artırıyor. Seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanı Mursi, cunta tarafından hapis tutulurken, ülkeyi demir yumrukla 30 yıl yöneten diktatör Mübarek'in yolsuzluk suçlamalarından aklanarak ev hapsine alınması büyük tepki topluyor. Mısır'da güvenlik güçleri, ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle görevden alınması ve güvenlik güçlerinin Ağustosta meydanlardaki darbe karşıtı göstericileri güç kullanarak dağıtmasından sonra İhvan yöneticilerine yönelik operasyonlarını arttırarak sürdürüyor. Gözaltına alınan isimler arasında, İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, yardımcıları Hayrat Şatır, Raşid Beyumi, Muhammed el-Bilteci ve diğer İslami eğilimli siyasi parti temsilcileri de bulunuyor. Mısır'da askeri darbe öncesi Tahrir Meydanı'nda Mursi'ye karşı gösteri yapan kalabalığa bayrak atan, gösteri uçakları ile bölgede uçuş yapan Mısır Ordusu'nun, Mursi'ye destek veren göstericilere yönelik sert tavrı ülke genelinde eleştiriliyor. Ordunun, Cumhuriyet Muhafızları Karargâhı önünde 84 kişinin ölümü ile sonuçlanan saldırısının ardından, askerin, toplumu kamplaştırdığı ve darbeye destek veren kesimleri koruduğuna dair kanı, Mısır'da gün geçtikçe daha da yaygınlaşıyor. Rabiatul Adeviyye Meydanı ve Sina'da askerin, halkın üzerine uçak ve helikopterlerden bildiri atması ise Mısır genelinde yadırganıyor. Ordunun kendi halkını düşman gördüğünü, bu nedenle ABD'nin Afganistan'da İsrail'in de Filistin'de yaptığına benzer şekilde havadan bildiri attığını söyleyen göstericiler, "Burada kimse onlara bir şey yapmaz, gelip bildirileri bize elden verebilirlerdi. Onlar işgalci bir ordu gibi davrandı" değerlendirmesinde bulundular. Çocuk, hasta ve yaşlı demeden, bunca yaralı ve vahşice ölümler olurken, Birleşmiş Milletler ve Dünya İnsan Hakları Örgütleri neredeler acaba? Güvenlik Konseyi Üyeleri yapılanlardan habersiz mi? Bu kıyımın hesabını kimin, nasıl vereceğini merak ediyorum. Yapılan yanlış hesap, mutlaka Bağdat’tan dönecektir. |
||
Etiketler: MISIRDA, İNSAN, HAKLARI, İHLALLERİ |
|