|
||
![]() |
ORGAN BAĞIŞI ve NAKLİ | |
Süleyman Göksu | ||
suleymangoksu@gmail.com | ||
Merhaba. Organ bağışı ve nakli, çok önemli hayati bir konu. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası. Türkiye, organ nakli ameliyatında dünyayla yarışıyor. Ülkemizde, organ nakli açısından, tıbbi ve teknik alt yapı tam olmakla birlikte organ bağışının yetersiz olması nedeniyle istenen düzeyde organ nakli gerçekleştirilememektedir. Mevcut durumda ülkemizde yapılan tüm organ nakillerinde canlıdan bağış yüzde 75, kadavradan bağış ise yüzde 25’tir. Yaklaşık 56 binden fazla diyaliz hastası içinden 21 bin hasta böbrek nakline muhtaçtır. Karaciğer, kalp gibi organlarla birlikte organ nakli bekleyen hasta sayısı 24 bine yaklaşmaktadır. Diğer yandan bağışçı sayısı 18 bini ancak geçmiştir. Organ nakli bekleyen hasta sayısı her geçen yıl artmasına karşın yeterli organ bağışı yapılmaması nedeniyle Bakanlığımız verilerine göre 2012 yılında bin 779 vatandaşımız organ nakli beklerken yaşamını kaybetmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlamakta ve organ naklinin caiz olduğunu bildirmektedir. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Dini, ilmi, tıbbi, hukuki şartlar yerine geldikten sonra bizim organlarımızı bağışlamamız candan cana giden en büyük sadakadır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, organ bağışı çağrısı yaptı. Görmez, her şeyden önce tıp ilmi ve teknolojisinin ve genetik biliminin süratli gelişiminin sağladığı imkanlar ve organ bağışı yönündeki kamusal ve sivil bilinçlenme sayesinde organ naklinin, nerdeyse günlük hayatın tedavi yöntemlerinden biri haline geldiğini ifade etti.” Görmez, "İslam Dini; cinsi, milliyeti, rengi, dini, konumu ne olursa olsun, her insana insan olarak bakmış ve eşit bir yaşama hakkı tanımıştır. İslam, tedaviye önem vermiş, her insana tedavi olmada eşit haklar tanımış, bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme mesabesinde görmüştür. Buna göre, organ nakli ve bağışı açısından Müslüman ile gayrimüslim arasında hiçbir fark yoktur. Bilhassa Anadolumuzda insanların takıldığı konulardan bir tanesi budur.” Daha fazla organ bağışı, daha fazla insanımızın hayatının kurtulması, daha az bağımlı olması, daha çok iş gücü, daha çok mutluluktur. İnsan hayatının devamlılığı, vücudu oluşturan sistemlerin ve organların görevlerini eksiksiz yapmalarına bağlıdır. Herhangi bir sebeple organlarımızda fonksiyon kaybı oluştuğunda bu vücudumuzda olumsuz etkiye yol açar ve hayatımızı tehdit eder. Vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üslenecek bir organın nakledilmesine organ nakli denmektedir. Bir kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi ise organ bağışı olarak ifade edilmektedir. Organ Bağışı ile ilgili 1979 yılında Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında 2238 sayılı kanun çıkarılmış ve bu yasa 1982 yılında yeniden düzenlenmiştir. Ülkemizde nakil yapılan organlar böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak, nakil yapılan dokular ise kemik iliği, kornea ve kalp kapağıdır. Yalnızca hastane yoğun bakım ortamında tıbben ölümü gerçekleşen insanlardan organ nakli yapılabilir. Organ naklinde, alıcı verici olacak kişiler arasında doku uyumu olmalıdır. Bunu gösteren testler, olumlu çıktıktan sonra nakil yapılabilir. Lütfen, bütün hastane köşelerinde belki aylarca belki yıllarca gözyaşı içinde bekleyen anneler, babalar, yavrular ve şifa bekleyen hastalara imdat olalım. Onlara hayat taşıyalım. Acil şifalar... |
||
Etiketler: ORGAN, BAĞIŞI, NAKLİ |
|