23 Eylül 2025 - Salı

GÜNDEM FİLİSTİN !

1975 yılından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile resmi ilişkileri bulunan Türkiye, 15 Kasım 1988 tarihinde ilan edilen "Filistin devletini" de aynı gün tanıyan ülkeler arasında yer aldı.

Yazar - Dr. İmbat Muğlu
Okuma Süresi: 3 dk.
344 okunma
Dr. İmbat Muğlu

Dr. İmbat Muğlu

-
Takip EtGoogle News

1975 yılından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile resmi ilişkileri bulunan Türkiye, 15 Kasım 1988 tarihinde ilan edilen "Filistin devletini" de aynı gün tanıyan ülkeler arasında yer aldı. 2005 yılından beri de Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu'na büyükelçi unvanlı başkonsolos atanıyor ve Kudüs Başkonsolosu'nun "Filistin nezdinde Türkiye Büyükelçisi" olarak görev yaptığı belirtiliyor.

Türkiye, dün olduğu gibi bugün de Filistin’in haklı davasını hem desteklemiş hem de uluslararası alanda savunmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Filistin-İsrail ihtilafına iki devletli çözüme yönelik yerleşik BM parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm getirilmesini, bu çerçevede 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik çabaları desteklemektedir. Ancak İsrail, buna şiddetle karşı çıkıyor. Tarihi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi dört ülke daha Filistin devletini resmi olarak tanıdığını duyurdu. Kanada, Avustralya, İngiltere ve Portekiz, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını açıkladı. Böylelikle Filistin'i devlet olarak tanıyan BM üyesi ülke sayısı 151'e çıktı.  

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BM Genel Kurulu toplantısında Filistin'i devlet olarak tanıyacağını beyan etmiştir. Kanada, Avustralya, Portekiz, İngiltere ve Fransa’nın bu çıkışı, Filistinlilerin yalnızca İsrail ile müzakereler yoluyla devlet statüsüne ulaşabileceğini savunan müttefikleri ABD ile bir kopuşu temsil ediyor.

Dünyadaki ülkelerin dörtte üçünden fazlası Filistin devletini tanıyor ve Filistin bu ülkelerin çoğunda diplomatik misyonlara sahip.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Meselesi karşısında hem bölgesel hem de küresel dinamikleri göz önünde bulundurarak her daim yapıcı bir politika izlemiş ve ülke liderlerinin de bu hassasiyetle yaklaşmasını her ortamda dile getirmiştir.  Türkiye’nin Filistin’e yaklaşımı; somut ve gerçekçi hedefleri olan, pragmatik ama itidalle yürütülen akılcı bir stratejinin ürünüdür.

Aynı yaklaşımı Cumhurbaşkanı Erdoğan; BM Genel Kurulu toplantısında bir kez daha tüm dünyaya ilan edecektir. Ayrıca Gazze'deki kanı durdurmak için atılabilecek ortak adımları da ifade edecektir. Son söz: Filistinlilerin istediği, kendi kaderlerini tayin edebilmek ve İsrail’in ablukası altında kurtulmaktır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları