23 Temmuz 2025 - Çarşamba

LOZAN BARIŞI !..

İsmet İnönü, Ulu Önder Atatürk’ün talimatı üzerine Lozan’da yapılan barış görüşmelerine katılır. Konferansın yapılacağı salona girince diğer ülkelerin temsilcilerine büyük koltuklar ancak ...

Yazar - Oyal Çevik
Okuma Süresi: 4 dk.
94 okunma
Oyal Çevik

Oyal Çevik

-
Takip EtGoogle News
    İsmet İnönü, Ulu Önder Atatürk’ün talimatı üzerine Lozan’da yapılan barış görüşmelerine katılır. Konferansın yapılacağı salona girince diğer ülkelerin temsilcilerine  büyük  koltuklar ancak  Türkiye için neredeyse sandalye denecek kadar küçük bir koltuk ayrıldığını görür. 
     Bu durumun sebebini sorar. İlgililer ellerinde aynı cins koltuk kalmadığını, ancak bunu bulabildiklerini ifade ederler.İsmet İnönü “ziyanı yok”  “bulunca tekrar gelirim.” der.
     Salonu terk eder. O koltuklar bulunur, İsmet İnönü salona davet edilir ve Lozan Barış Antlaşması görüşmeleri böyle başlar.
 
    Lozan Barış Konferansı, 11 Kasım 1922 tarihinde başladı. Konferans, Türkiye'nin bağımsızlık talebi nedeniyle çetin geçmiştir. Türkiye, kayıtsız şartsız bağımsızlığını elde etmek için     İtilaf Devletleri ile uzun ve zorlu görüşmeler yürütmüştür.
     Konferans, 24 Temmuz 1923 tarihinde sona erdi. Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalandı. 
     Lozan’ı anlamayanlara ve tartışanlara hatırlatmak bizler için bir görevdir. 
 

     Konferansın Sonuçları

     Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve egemenliğini uluslararası alanda tanıyan ilk antlaşmadır. Antlaşma, Türkiye'nin topraklarını, sınırlarını ve diğer sorunlarını çözüme kavuşturmuştur.
     Lozan Barış Antlaşması'nın başlıca sonuçları şunlardır:
    * Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmıştır.
     * Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları, Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar uzanmıştır.
     * Doğu Anadolu'nun statüsü, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği altında kalmıştır.
     * Boğazlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 
egemenliği altında uluslararası bir statüye kavuşmuştur.
     * Rumların mübadelesi gerçekleştirilmiştir.
 
     Lozan, Sevr antlaşmasının ve sonuçlarının tarihin çöplüğüne atılarak, Türk milletinin Türkiye’nin tapusunu aldığı büyük bir diplomatik zaferdir.
      Lozan ile Türkiye milletler ailesinin eşit bir ferdi olduğunu tüm dünyaya kabul ettirmiştir.  O günden beri biz kendi ülkemizde özgür bir şekilde yaşayan, kimsenin işgalini de zorbalığını da kabul etmeyecek olan, kendi ülkesini kendi yöneten eşit yurttaşlarız. 
     Lozan’ı ortaya çıkartan irade asla işgali ve teslimiyetciligi kabul etmemiştir,  Bağımsızlık ülküsünden ödün vermemiştir, Kimsenin kulu olmayı da kimseye boyun eğmeyi de düşünmemiştir. 
 
     Bu irade Atatürk tarafından şöyle ifade edilir: “Özgürlük ve bağımsızlık benim karak-terimdir.” 
     Türkiye’de özgür ve bağımsız bir şekilde yaşamak istiyorsak, Lozan ruhunu daha iyi anlamak, özgürlüğümüze ve temel haklarımıza yönelen bütün tehditlere karşı daha güçlü bir şekilde karşı durmak zorundayız. 
     Özgürlüğünü kaybeden milletler onurlarını da kaybedeler. Bilmeliyiz ki; özgürlük yoksa, refah da, adalet de, zenginlik de, mutluluk da yoktur. 
 
     Bilmeliyiz ki; özgürlüğümüze yönelen bütün tehditler, geleceğimize ve Türkiye’ye yönelmiş tehditlerdir. Bu düşüncelerle, Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nda yer alarak bu ülkede özgür ve mutlu yaşayalım diye mücadele eden tüm kahramanları şükranla anıyor, 102 yıl önce  Lozan antlaşmasını imzalayarak askeri başarıları diplomatik bir zaferle tamamlayan ve taclandıran İsmet İnönü’yü saygıyla anıyorum. 
 
     Onların özgürlüğe ve bağımsızlığa adanmış  iradeleri, her zaman bizim ufkumuzu aydınlatacak ve yol gösterimiz olacaktır.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.