27 Kasım 2025 - Perşembe

RUSYA - UKRAYNA SAVAŞI

Tarihin en kanlı savaşı olan 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, Vladimir Lenin önderliğinde 1922 yılında kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, 25 Aralık 1991'de dünyanın en büyük ikinci süper gücü olduğu bir dönemde yıkıldı.

Yazar - Dr. İmbat Muğlu
Okuma Süresi: 6 dk.
17 okunma
Dr. İmbat Muğlu

Dr. İmbat Muğlu

-
Takip EtGoogle News

                                             ‘‘Savaşın iyisi barışın kötüsü olmaz.’’ Benjamin Franklin

Tarihin en kanlı savaşı olan 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, Vladimir Lenin önderliğinde 1922 yılında  kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği,  25 Aralık 1991'de dünyanın en büyük ikinci süper gücü olduğu bir dönemde yıkıldı. Bu yıkımdan sonra NATO’nun Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Romanya gibi bölgelere kadar genişlemesi Rusya tarafından bir güvenlik tehdidi olarak görüldü. Bir zamanlar dünya haritasında koca bir alanı kaplayan SSCB, şimdi ise o devasa yapısı tarihin tozlu sayfalarına gömüldü.

 

Eski Sovyet ülkeleri (Azerbaycan, Ermenistan, Belarus, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Rusya Federasyonu, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Ukrayna) geçmişten gelen kültürel, ekonomik ve politik bağları koparmadan sürdürebilmek bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kurdu. Bu birlikteliğe  ‘‘Biz hâlâ dostuz, birbirimize destek oluruz’’ demek için oluşturulmuş bir organizasyon diyebiliriz. Lakin bağımsızlığını alan bu ülkeler artık kendi kaderlerini kendileri tayin etme istek ve arzuları ile birlikte ABD ve Avrupa’nın plan ve hesapları BDT’nin kuruluş felsefesini yerine getirmesini engellemiştir. Gürcistan 2008'deki Rusya ile yaşanan savaş sonrası Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan tamamen ayrıldı.

 

Rusya'nın Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni yasadışı ilhak etmesinin ardından 2014 yılında doğu Ukrayna'da vekâlet savaşı patlak verdi. 2018 yılına gelindiğinde Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko Ukrayna’nın Bağımsız Devletler Topluluğu üyeliğini resmen iptal etti. BDT’na 1994'te katılan Moldova, AB'ye katılım için Mart 2022'de başvuruda bulunan Moldova'ya "aday ülke" statüsü verildi ve yakın tarihte AB’ye katılacağı öngörülmektedir. Bağımsız Devletler Topluluğu’nun işlevini yitirmesi ile birlikte Gürcistan, Moldova, Ukrayna hatta son dönemde Ermenistan’ın Avrupa’ya her geçen gün siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerle yaklaşmaktadır.

 

Rusya bu gelişmeler eşiğinde elinde kalan son kale olarak gördüğü Ukrayna’nın NATO’ya ve AB’ne üye olma isteğini  “kırmızı çizgi” olarak kabul etmiştir. Ukrayna’nın NATO’ya katılması, Moskova’nın stratejik derinliğini kaybetmesi anlamına geliyor. Rusya sınırlarına yakın bölgelerde Batı askeri varlığı kabul edilemez tezi ile birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla 24 Şubat 2022 tarihinde Rus ordusu, Ukrayna topraklarına girdi. Bu savaşının ana sebepleri ve hedefleri şunlardır. Rusya’nın Savaş Hedefleri: Ukrayna’nın NATO’ya girmesini engellemek, Donbas ve 2022 sonrası ele geçirilen bölgeleri kontrol etmek, Karadeniz ve Kırım’ın güvenliğini garantiye almak, Ukrayna’yı etki alanında tutarak Avrupa Birliği’ne entegrasyonunu engellemek ve bu şekilde batı savunma sistemlerinin ülkeye yerleşmesinin önüne set çekerek Ukrayna Ordusunu zayıflatmaktır. Ukrayna’nın Savaş Hedefleri:  Rusya’nın işgal ettiği tüm bölgelerden çekilmesi, Ukrayna’nın uluslararası hukuka göre tanınan 1991 sınırlarının tekrar garanti altına alınmasını, güvenlik garantilerinin sağlanması (NATO / AB üyeliği gibi), Rusya’nın saldırılarının son bulması ve savaşa sebep olan tehditlerin ortadan kaldırılmasını istemektedir. Bu istek ve arzular doğrultusunda yaklaşık 3,5 yıldır devam eden savaşta Rusya, Ukrayna topraklarının yaklaşık %20’sinden fazlasını hâlâ kontrol ediyor.

 

Cepheler hâlâ aktif ve durağan değil. Rusya bazı bölgelerde ilerleme kaydediyor, Ukrayna ise savunma hattını güçlendirmeye çalışıyor ve karşılık ataklar yapıyor. Sivil zararlar çok büyük; hem doğrudan savaş eylemlerinden hem de altyapıya yönelik saldırılardan kaynaklı insani kriz derinleşiyor. Barış için yapılan görüşmeler hâlâ ciddi tavizler içeriyor ve bu da Ukrayna için büyük politik ve stratejik riskler anlamına geliyor. Rusya-Ukrayna savaşında kesin bir ölü sayısı yok; çünkü iki taraf da gerçek kayıpları gizli tutuyor. Ancak sahadan ve bazı uluslararası kaynakların yaptığı analizlere göre genel tabloya bakıldığında çok ciddi ölüm ve kayıpların olduğu ortaya çıkmaktadır. Rus askerî kayıpların 1.000.000’nu geçtiği, Ukrayna için ise yaklaşık askerî kayıpların 500.000’ni bulduğu tahmini verilmektedir. Ayrıca bu savaşta on binlerce sivilin öldüğü en az 2-3 mislinin yaralandığı bilinmektedir.

 

Göz önünde olan bu tabloların her geçen zaman diliminde daha çok yükselmemesi için biran önce BARIŞ masasına oturulması zaruridir. Özellikle uluslararası baskı ve aracılık çabaları (ABD, Türkiye, Avrupa ülkeleri) ile bazı ateşkes teklifleri gündeme geliyor.  Şimdilik kalıcı bir barışa ulaşmak her iki ülke açısında zor olsa da gerekli tavizler konusunda anlaşmanın süratle yapılması gerekir.  Mayıs 2025’te İstanbul’da doğrudan yapılan görüşmelere devam edilmesi yada son dönemde ABD yönetiminin ortaya attığı yeni bir 28 maddelik barış planının devreye sokulması gerekmektedir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları